Present Perfect Tense ile bir işin içinde bulunduğumuz şu ana kadar yapılıp yapılmadığını öğreniriz. Bu iş ile ilgili detayları öğrenmek içinse Simple Past Tense kullanırız.

Şimdi bu iki zamanın nasıl kullanıldığını örnek cümleler ile görrelim.

PRESENT PERFECT TENSE

SIMPLE PAST TENSE

I have lost my key. Have you seen it? (Anahtarımı kaybettim. Onu gördün mü?)

(Burada vurgulamak istediğimiz konu anahtarımızı kaybettiğimiz ve karşımızdaki kişinin onu görüp görmediği.)

A: When did you lose your key? (Anahtarını ne zaman kaybettin?)

B: I have lost my key yesterday. (Anahtarımı dün kaybettim.)

Dikkat edileceği üzere, kaybolan anahtar ile ilgili detayları sorarken Simple Past Tense kullandık.

Ömer has gone to America. (Ömer Amerika’ya gitti.)

Yukarıdaki cümlede, Ömer hala Amerika’da.

Ömer’in Amerika’ya gittiği ve halen orada olduğunu söylerken Present Perfect Tense kullandık.)

Ömer has been to America. (Ömer Amerika’da bulunmuştur.)

Ömer şu anda burada, Amerika’da değil. Geri dönmüştür.

Detayları soracak olursak, yine Simple Past Tense kullanıyoruz:

A: When did he go to America?

B: He went to America 2 years ago.

Tecrübelerimizden bahsederken Present Perfect Tense kullanıyoruz.

I have read Orhan Pamuk’s new novel.(Ben Orhan Pamuk’un yeni romanını okudum.)

A: Have you ever been to Canada? (Hiç Kanada’da bulundun mu?)

B: Yes, I have visited Canada twice. (Evet, Kanada’yı iki kere ziyaret ettim.)

I have never been driven a car before. (Daha önce hiç araba kullanmadım.)

This is the first time I have eaten Sushi. (İlk kez Suşi yedim.)

A: Have you seen this film? (Bu filmi gördün mü?)

B: Yes, I have seen this film.(Evet, bu filmi gördüm.)

Filmi daha önce gördüğümüzü Present Perfect Tense ile belirtirken, aşagıda, ne zaman gördüğümüz detayını Simple Past Tense kullanarak belirttik.

A: When did you see it? (Ne zaman gördün?)

B: I saw this film last week.(Bu filmi geçen hafta gördüm.)