Set a good example örnek oluşturmak Set a precedent örnek oluşturmak Set a snare for smb. Tuzak kurmak , Kapana kıstırmak Set a snare Tuzak kurmak , Dolap çevirmek Set a trap for Tuzak kurmak Set about Koyulmak , Başlamak Set against Karşı çıkmak , Karşılaştırmak , Karşı olmak , Karşı koymak , Saldırtmak Set apart Ayırmak , Biriktirmek , Ayrılmış , Ayrı tutmak Set aright Düzeltmek Set aside Reddetmek , Feshetmek , Iptal etmek , Ayırmak , Ayrılmış Set at liberty Serbest bırakmak , Azat etmek Set at naught önemsememek , Hiçe saymak Set at nought önemsememek , Hiçe saymak Set at odds Ara bozmak Set at variable Aralarını açmak Set back Geciktirmek , Mal olmak , Geri çekilmek , Patlamak , Geri almak Set bounds to Sınır koymak Set by Biriktirmek , Değer biçmek , Hazırlamak Set down Belirlemek , Indirmek , Alçaltmak , Ihanet etmek , Kaydetmek , Yazmak , Koymak , Burnunu sürtmek Set eyes on Bakmak Set forth öne sürmek , Yola çıkmak , Ortaya koymak Set forward Ileri almak , Ileri sürmek , Yol açmak Set free Kurtarmak , Salıvermek , Serbest bırakmak , Tahliye etmek , Azat etmek , özgürlüğüne kavuşturmak Set going Harekete geçirmek , Hareketlendirmek Set in motion Harekete geçirmek Set in the midst Ortalamak Set in type Dizmek Set in Bastırmak , Başlamak Set light to ışık tutmak , Aydınlatmak Set loose Salıvermek Set of pulleys Palanga Set off Yola çıkmak , Başlatmak , Patlatmak , Belirginleştirmek , Ateşlemek , Ayrı tutmak Set on fire Tutuşturmak Set on Kışkırtmak , Teşvik etmek , Görevlendirmek Set one s heart on çok istemek Set one s mind on çok istemek Set one s seal to Mühürlemek Set oneself to do smth. Koyulmak Set out Koyulmak , Dizmek , Düzenlemek , Yola çıkmak , Başlamak , Göstermek , Ekmek , Dikmek , Sergilemek Set smb. thinking Düşündürmek Set the hen Kuluçkaya yatırmak Set the price Fiyatını belirlemek Set to music Bestelemek Set to work çalıştırmak Set to Koyulmak , Uğraşmak , Kavga etmek , Tartışmak , Başlamak Set up in type Dizmek Set up Yerleştirmek , Açıklamak , Ileri sürmek , Yükseltmek , Saldırmak , Tuzak kurmak , Kurmak , Dikmek , Geçindirmek Set Alıcı , Yerleştirmek , Yapmak , Alışılmış , Ayarlamak , Belirlemek , Süslemek , Riske atmak , Tehlikeye atmak , Yapmacık , Eğilim , Takmak , Kararlaştırmak , Dizmek , Belirlenmiş , Sahne , Topluluk , Düzenlemek , Hazırlamak , Gelmek , Hal , Sabit , Durum , Kasılmak , Inatçı , Vaziyet , Basmakalıp , Grup , Takım , Set , Batış , Kurmak , Dizi , Seri , Katılaşmak , Batmak , Oturmak , Meyve vermek , Pekişmek , Yerleşmek , Kararlı , Esmek , Ekmek , Batma , Zümre , Belirli , Değişmez , Fidan , Oturtmak , Geleneksel , Yazmak , Pıhtılaşmak , Koymak , Dikmek , Gidişat , çizmek , Olgunlaşmak , Azimli , Yemek takımı , şekil vermek , Kurulmuş , Yaptırmak , Fide , Saldırtmak , Kuluçkaya yatırmak , Avın yerini göstermek , Batmak (güneş) , Gidiş yönü , Kakma işi yapmak (taş) , Kesilmek (süt) , üzerine salmak , Içten olmayan , Yuva (porsuk vb.) Setaceous Sert kıllı Setaside Kaldırmak , Iptal etmek , Biriktirmek Setback Başarısızlık , Aksilik , Gerileme , Kötüleşme , Geride inşa etme Setdown Azaltma , Indirme Setoff Süs Setout Süs , Eğlence , Başlangıç , Parti Setsquare Gönye Sett Kaldırım taşı Settee şezlong Setter Av köpeği , Dizgici , Muhbir , Ihbarcı , Makineyi hazırlayan işçi , Setter Setter-on Kışkırtıcı , Tahrikçi Setting free Salıverme Setting Dekor , Dizme , Sahne , Düzenleme , Set , Batış , Beste , Olay yeri , Bileme , Bir kişilik yemek takımı , Hikâyenin geçtiği yer , Sertleşme (çimento vb.) Setting-up exercises Jimnastik Setting-up Ayarlama Settle a dispute Ara bulmak Settle accounts with Hıncını almak Settle down to Koyulmak , Dikkatini vermek , Kendini adamak Settle down Kurulmak , Durulmak , Yerleşmek Settle for Kabul etmek , Razı olmak , Kabullenmek Settle in Bastırmak Settle on Uzlaşmak , Azmetmek Settle smb. s hash Susturmak Settle with Anlaşmak , Uzlaşmak Settle Hafiflemek , Yatıştırmak , Uyum sağlamak , Yerleştirmek , Yerine getirmek , ödemek , Belirlemek , Anlaşmak , Kararlaştırmak , Konmak , Sıra , Bastırmak , Karar vermek , Oturmak , Durulmak , Yerleşmek , Bank , Süzmek , Yatışmak , çökmek , Berraklaşmak , Yetinmek , Karar kılmak , çökelmek , Ayak uydurmak , Tünemek , Adapte olmak , Bağlamak (nafaka) , Dibe oturmak , Tahta kanape Settled Sürekli , Durgun , Devamlı , Sabit , Yerleşik , Kararlı , Değişmez , Düzenli , Oturmuş Settlement Ev , Uzlaşma , Anlaşma , Halletme , çözümleme , Yatıştırma , Tasfiye , ödeme , Köy , Yerleşme , Yerleştirme , Iskân , Barışma , Hesaplaşma , Yerleşim yeri , Bağlanan gelir , Evlilik sözleşmesi , Nafaka bağlama , ödeşme Settler Göçmen , Son söz , Son darbe , Yeni yere yerleşen kimse Settling Iskân Settlings Tortu Settlor Mülkünü vasiyetle bırakan kimse Set-to çarpışma , Tartışma Set-up Yapı , Durum , Vaziyet , Proje